FT-CI enternasyonal konferansı

22.08.2013, Lesezeit 8 Min.
1

Troçkist Fraksiyon – Dördüncü Enternasyonal'in (FT-Cİ) enternasyonal konferansı Arjantin'den PTS, Brazilya'dan LER-Qİ, Şili'den PTR, Bolivya'dan Lor-Cİ, Meksika'dan LTS-CC, Fransa'dan CCR, İspanya Devletlerinden CcC, Almanya'dan RİO, Venezuela'dan LTS, Kostarika'dan LTS-CC ve Uruguay’dan üyeler katılımıyla bu hafta Arjantin'de gerçekleştirildi.

Kapitalist krizin altıncı yılında, yeni politik ve sınıf mücadelesi olgusu bağlamında – Mısır’da yaşanan önemli olayların da katkısıyla – hem ulusal hem de enternasyonal, güçlü devrimci işçi örgütlerinin kurulması tartışmalarını ve perspektiflerini değerlendiren derin tartışmalarla gelişen bir enternasyonal konferans gerçekleştirildi. Bu çerçevede 25 Ağustos’ta Atlanta Kulübünün stadında kitlesel bir enternasyonal etkinlik düzenlendi ve burada tüm delegasyon konferansı selamlayıp konuşmalar yaptılar. FT-CI bu yeni konferansı Rus devrimci Leo Troçki’nin bir Stalinist ajan tarafından öldürülmesinin yıldönümüne de denk gelmiştir. ‚Leo Troçki‘ evi ve müzesiyle beraber Meksika’daki LTS-CC yoldaşlarımız Troçki’nin yeniden basılan “Toplu Eserleri”nin 3. kitabı olan “Almanya’da Faşizme Karşı Mücadele” kitabının tanıtımı yaptılar.

Brezilya: Haziran eylemleri ülkeyi sarstı ve yeni bir dönemin başlangıcını gösterdi.

Diana Assunção ve Daniel Bocalini (LER-QI, Brezilya)

Haziran eylemleri ülkeyi sarstı ve yeni bir dönemin başladığını gösterdi. Yüzbinlerce genç ve işçi sokaklara çıktı, otobüs biletine yapılan zammı durdurdular, hükümetin rüşvetçiliğini teşhir eden eylemler yaptılar.

Hükümet, Dünya Kupası evsahipliği hazırlıkları ve Papa’nın ülkeyi ziyareti için milyarlarca dolar harcarken, Brezilya’nın sağlık ve eğitim sistemi berbat durumda ve siyahi halk şehrin kenar semtlerinde polis saldırıları altında yaşıyor. Bizler LER-QI üyeleri olarak bu mücadelenin bir parçası olmaktan gurur duyuyoruz. Bizimle beraber yüzlerce genç insan zorlu eylemlerde ve barikatların kurulmasında, polisle çatışmalarda ve gençliğin eylemlerinin işçi sınıfının mücadelesiyle birleştirilmesi perspektifinin savunmasında beraber yer aldık.

LER-QI sınıf politikasının bağımsızlığını dile getirmektedir, kapitalist sisteme devrimci bir alternatif perspektif ve sınıfın kendi hakları için sokakta gençlikle beraber mücadelesini öngören bir bağımsızlıktır bu. PT (İşçi Partisi) iktidarı, kendisini bir bölgesel güç olarak takdim ederken, milyonlarca işçi güvencesiz iş, sefalet, ırkçılık, polis şiddeti ve yoğun sömürü altında ezilmektedir.

Şili: “Öğrenciler, işçilerin yanında sokaktaki yerlerini aldılar“

Bárbara Brito (PTR, Şili)

2011 yılındaki protestolardan sonra Şili’deki ulusal siyaset ve politik rejim bir değişime uğradı. Uzun bir süre dokunulmadan ayakta tutulan Pinochetist yapılanmanın sorgulanması ve eylemler “Demokrasi için Partiler Koalisyonu” (sosyal demokratların, hristiyan demokratların ve sosyalistlerin içinde bulunduğu koalisyon ‚Concertacion‘ olarak bilinir) derin bir krize sokmuştur. Bizler, öğrencilerden, barikatlarda, sokaklarda mücadele edenlerden, tüm ülke çapında yüzlerce değişik meslek sahiplerinden oluşan kitleler, sokağa çıktık, Pinochet rejimini kökten sorguladık. Bizler ayrıca bu rejimi koruyan ve hala barındıran “Koalisyon”u da sorgulamaya başladık. Örneğin postane işçilerinin taban örgütlenmelerinden delegelerle çalıştık. Ki uzun bir süre bu tür taban örgütlenmeleri ihmal edilmiştir, unutulmuştur, bu mücadele de biz bunların yeniden ortaya çıkışına şahit olduk. Öğrenciler olarak tek yolun işçilerle ortak mücadeleden geçtiğini biliyoruz.

2011 yılında başlayan bu mücadele sürecinde, yeni işçiler de yerlerini almaya başladılar. 11 Haziran Grevi’ndeki hareketlilik ve katılım buna bir örnektir. Bu mücadele sürecinden çıkardığımız ders ise, devrimci bir örgütün kurulmasının zorunluluk haline geldiğidir. Devrimci İşçi Partisi (PTR) Arjantin’e gelerek FT-CI’nin enternasyonal konferansına katıldı, çünkü işçiler, öğrenciler ve gençlik için siyasal alternatifin kurulmasının sadece Şili ve Arjantin’de değil dünya çapında olması gerektiğine inanıyoruz.

Bolivya: “İşçi Sınıfın tarihsel mücadele günleri”

Javo Ferreira and Elio Aduviri (LOR-CI, Bolivya)

Bizler Bolivya’da işçi sınıfının son 25 yılında yaşanmamış olan iki haftalık bir mücadele ve eylemlilik sürecinden buraya geliyoruz. Evo Morales hükümeti eylemcilere sert bir şekilde saldırdı ve 400’den fazla kardeşimizi tutuklattı. 22 maden işçisine yönelik hukuksal baskı devam etmektedir ve bu aynı zamanda İşçi Partisi’ne (Bolivya tarihinde ilk defa bir İşçi Partisi kurulmaktadır şu an – Çevirmen) destek veren sendikalara yönelik bir baskı anlamına da gelmektedir.
Bizler buraya Latin Amerika’nın ve Avrupa’nın örgütlerinden kardeşlerimizle bu deneyimi paylaşmaya geldik. Kapitalizmin krizinin yeni aşamasında sadece gençliğin ve kitlelerin mücadeleleri Brezilya’da, Türkiye’de veya başka ülkelerdeki yaşanmamaktadır. Artık işçi sınıfı da bu mücadele içindeki yerini almaya başlamıştır. Biz buraya sosyalist bir devrim için enternasyonal bir hareketine destek amaçlı görüş alışverişi için buraya geldik.

Meksika: ‚Bizler Meksika Paktı’na karşı örgütleniyoruz‘

Sergio Moissen (LTS, Meksika)

Meksika’da Pena Nieto’nun PRI hükümeti ve rejimin diğer partileri olan PAN ve PRD bir araya gelerek ulusal egemenlik ve ülkenin stratejik kaynakları bakımından önemli bir konumda olan PEMEX (Petroleos Mexicanos) enerji tesislerinin reformuna girişerek işçilere ve halka karşı bir savaş ilan ettiler. Meksika Paktı iş yasalarının reformu ve ülkenin polis tarafından militarize edilmesini sürecinin devamı olan gerici bir uzlaşmadır. Bu sert saldırılara rağmen, işçiler ve halk Meksika Paktı’na karşı direniş örgütlediler. Meksikalı öğretmenler 5 farklı eyalette dün greve başladılar ve grev gözcüleri de Meksiko City’deki Zacola’da bulunmaktaydı. Jalisco’daki işçiler de geçenlerde Honda fabrikasını örgütlenme özgürlüğü talebiyle işgal ettiler. #YoSoy132 (132’inci benim) hareketi ayaklanmasından sonra, ülkemizde işçilerin ve genç devrimcilerin devrimci bir örgütünün kurulması perspektifini koruyoruz.

İspanya Devletleri: “Biz Franco rejiminin mirasçıları ile karşı karşıyayız“

Santiago Lupe (CcC, İspanya Devleti)

İspanya Devleti işçi ve gençliğe en sert darbelerin vurulduğu ülkelerden biridir. Bu her iki sektörde giderek büyüyen bir şekilde kapitalist krize karşı tepki oluşmaktadır.

Milyonlarca insanın gözleri önünde demokrasinin zenginler için olduğunu açıklayan bir politik sistemle karşı karşıya geldik. ’78 anayasa rejiminin krizi giderek derinleşmektedir ve bu kriz sadece Hükümeti ve (şu andaki başkanın partisi) PP’yi etkilemekte kalmıyor; monarşiyi, rejimin ana kurumlarını ve rejimin tüm partilerini de etkileyen bir krize dönüşüyor.

Bizlerin, işçilerin ve gençlerin, Franko rejiminin mirasçılarının enkazına karşı, kitleleri sokağa çıkma yönünde seferber ederek, kapitalistlerin hizmetkarlığını yapan hükümetin düşürülmesi ve bir işçi hükümeti ile değiştirilmesi için bir mücadele yoluna girmesi gereklidir. İşsizlik, Konut sorunu, iş güvensizliği gibi büyük sorunların ve monarşinin kaldırılması, Baskların, Katalanların ve diğer ulusların İspanya devletindeki vatandaşlık hakları gibi önemli demokratik taleplerle önemli sorunları çözme yeteneğine sahip olan sadece bizleriz.

Türkiye: Milyonlarca insan baskılara karşı sokaklarda mücadele etti

Suphi Toprak, (RIO , Almanya)

Bu yaz Türkiye’de milyonlar devletin baskılarına karşı sokaklarda mücadele etti. Demokratik talepler sistemin temel taşlarına yönelmediği sürece hükümetin devrilebilme olanağı yok. Bu ancak Türkiye ve Kürdistan’daki kudretli işçi sınıfının tüm baskılara karşı ortak mücadelesi ile olabilir ve kapitalizmi aşabilir. Bu sebepledir ki enternasyonal devrimci işçi partisine ihtiyaç vardır!

Enternasyonal etkinlikten Suphi Toprak’ın yaptığı Türkçe konuşmanın Videosu (5. dakikadan sonra konuşma başlamaktadır):


İngilizceden Çeviri Suphi Toprak

Mehr zum Thema