Davutoğlu Defol! Kürt Halkına Açılan Savaş Derhal Durdurulsun !
7 Haziran seçimleri sonrasında Erdoğan’ın emriyle Kürt halkına açılan savaş giderek şiddetleniyor. Türk devleti Kürt illerindeki direnişi kırmak için sokağa çıkma yasakları, olağanüstü haller ilan ediyor. Devletin katliam politikasını ifşa eden akademisyenleri ve gazetecileri tutuklarken, himayesi altındaki medya ile halkı Kürtlere ve solculara karşı kışkırtıyor. Asker ve polis güçleri çatışmaların yaşandığı ilçelerde evleri tank ve panzerlerle yıkarak, özyönetimleri sahiplenen sivilleri bilinçli olarak katlederek ve göçe zorlayarak direnişi kırmayı amaçlıyor.
AKP’nin ve güvenlik güçlerinin bütün bu müdahale ve baskılarına rağmen bölge halkı aylardır direniyor. Buradan Kürt halkının kahraman direnişini selamlıyoruz!
Ancak Türk devletinin saldırılarına karşı sadece askeri bir direniş yeterli değil. Özyönetimler sosyal bir program ile kurulmalı ve gerek Kürdistan’ın diğer bölgelerine gerekse Türkiye’ye yayılmalıdır. Direniş ancak Türkiye’deki işçi sınıfının desteğini alacak şekilde sosyal meseleleri konu alındığında başarılı olabilir. Ücretsiz su ve ulaşım, köylülerin kontrolünde toprak reformu, işçi kontrolünde konut planı, özelleştirilmelerin derhal durdurulması ve özelleştirilen şirketlerin işçi kontrolünde devletleştirilmesi gibi talepler özyönetim organlarına epey güç sağlar. Böyle bir siyaset ile Kürdistan’daki direniş Türkiye’deki milyonlarca işçi ve yoksulu ikna etmek ve kendi safına çekmek için daha büyük bir şansa kavuşur.
Kuzey Kürdistan’daki katliam bizzat Alman devleti ve AB tarafından finanse ediliyor!
Peki Avrupa Birliği (AB)’nin ve özellikle Alman devletinin bu savaştaki rolü nedir? Angela Merkel iç politikasında uyguladığı ırkçı ve göçmen karşıtı politikanın bir uzantısı olarak geçtiğimiz haftalarda Türk devleti ile bir antlaşma imzaladı. Antlaşmaya göre Türkiye, mültecileri sınırlarında tutması karşılığında milyar euro değerinde bir yardım paketi ve silah yardımı alacak. Bir başka deyişle Erdoğan ve güdümündeki Türk hükümeti bundan sonra politik ve maddi-askeri olarak AB’nin tüm desteğini almış durumda. Yani Kürdistan’daki katliam bizzat Alman devleti tarafından finanse ediliyor!
Almanya içerisinde Kürt halkının sesini yükseltmek ve direnişe destek vermek için yapmamız gereken Alman hükümetine beklenti ve umut içinde hafif eleştiriler getirerek bu emperyalist devletle iyi ilişkiler kurmaya çalışmak değildir. Bilakis anti-kapitalist ve anti-emperyalist örgütlerle birlikte Alman emperyalizminin ellerinin kanlı olduğunu teşhir etmek, PKK yasağına karşı mücadele etmek, bütün silah ihracatını durdurmak ve, Alman ve Türk devletlerine karşı cepheyi sıkılaştırmaktır!
Alman devletinin PKK’yi terör örgütü olarak gördüğünü ve bu şekilde Almanya’daki Kürt aktivistleri kriminalize ettiğini unutmamalıyız! Erdoğan ve Türk devletinin batılı emperyalistlerin bölgedeki en büyük müttefiki olduğunu da!
- Türk devletinin ezilen Kürt halkına uyguladığı katliam derhal dursun!
- AB’nin ırkçı mülteci politikasına son ! Herkes için açık sınırlar ve oturma hakkı!
- Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar’a gönderilen tüm silah sevkiyatları derhal durdurulsun! Alman ordusu Suriye’den defol! Enternasyonalist bir savaş karşıtı hareket kurulmalı!
- Yaşasın Kürt halkının kahraman direnişi! Kürt halkının kendi kaderini tayin hakkı için!